17 Eylül 2013 Salı

I. HAZIRLAYICI UYARILAR

Diyalektikten, bazen, gizemli bir şey gibi sözedilir ve o, karmaşık herhangi bir şey gibi gösterilir. Diyalektik iyi bilinmediği için, ondan gelişigüzel sözedildiği de olur. Bütün bunlar, can sıkıcıdır ve sakınılması gereken yanlışlara neden olurlar.

Sözcüğün kaynak anlamına bakıldığında, "diyalektik" terimi, yalnızca tartışma sanatı demektir, ve uzun uzun tartışan insan için kullanıldığında da bu anlam anlaşılır; ve gene sözün anlamı genişletilerek, iyi konuşan bir insan için de diyalektikçi (diyalektisyen) denir.

Biz, diyalektiği, bu anlamda incelemeyeceğiz. Diyalektik sözü, felsefi bakış açısından başka bir anlam kazanmıştır. Felsefi anlamda diyalektik, sanılanın tersine, herkesin erişebileceği, apaçık ve gizemsiz bir şeydir. Ama, diyalektik herkesçe anlaşılabilirse de, gene de bazı güçlükleri vardır; işte bu güçlüklerin nedenini bilmemiz gerekir.

El işlerinden bazıları basit, bazıları pek karmaşıktır. Örneğin, ambalaj sandıkları yapmak, basit bir iştir. Tersine, bir telsiz aygıtını monte etmek, parmaklarda çok daha ustalık, duyarlık ve kıvraklık isteyen bir iştir. Ellerimiz ve parmaklarımız, bizim için iş aletleridir. Ama düşünce de bir iş aletidir. Nasıl parmaklarımız her zaman irice, titizlik isteyen bir iş yapmıyorlarsa, beynimiz için de durum aynıdır.

İnsan emeğinin tarihinde, insan, başlangıcında ancak kaba işleri yapmayı biliyordu. Bilimlerdeki ilerleme, daha belirli, daha kesin işlerin yapılabilmesine yol açtı.

Düşünce tarihi için de tam aynı şey olmuştur. Metafizik, parmaklarımız gibi, ancak kaba hareketleri yapabilme yeteneğinde bir düşünce yöntemidir (örneğin metafiziğin sandıklarını çivilemek ya da çekmecelerini çekmek gibi).

Diyalektik, bu yöntemden ayrılır, çünkü çok daha büyük bir açıklık, incelik sağlar. Ve diyalektik, büyük bir açıklığa, inceliğe sahip bir düşünce yönteminden başka bir şey değildir.

Düşüncenin evrimi de, tıpkı, el işinin evrimi gibi olmuştur. Bunun öyküsü de aynıdır, bu evrimde de hiçbir sır yoktur, her şey apaçıktır. Güçlükler şuradan gelmektedir: 26 yaşına kadar sandık çiviliyoruz ve sonra, birdenbire, bizi, monte etmek üzere telsiz aygıtının önüne koyuyorlar. Elbette çok güçlük çekeceğiz. Elbette ki, ellerimiz hantal, parmaklarımız beceriksiz olacaktır. Ancak zamanla yavaş yavaş kıvraklaşabilecek ve bu işi gerçekleştirebileceğiz. Başlangıçta bize çok güç görünen; sonra çok basit gelecektir.

Diyalektik için de aynı şey. Eski metafizik düşünce yönteminin ağırlığıyla kafamız karmakarışık iken, diyalektik yöntemin kıvraklığını, inceliğini kavramamız gerekiyor. Ama göreceğiz ki, bunda da gene hiçbir sır, hiçbir karışıklık yoktur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.