20 Ağustos 2013 Salı

III. İDEALİST TEORİLER

İdealistler derler ki, bir proleter, proleter gibi düşündüğü için proleterdir ya da bir burjuva, burjuva gibi düşündüğü için burjuvadır.

Biz de, tersine, deriz ki, eğer onlar bir proleter ya da bir burjuva gibi düşünüyorlarsa, bu, bir proleter ya da bir burjuva olmamalarındandır. Bir proleter, proleter olduğu için proletarya sınıfının bilincine sahiptir.

Burada iyice dikkat etmemiz gereken bir şey, idealist teorinin pratik bir sonucu olduğudur. Deniliyor ki, burjuva olunuyorsa, bu, burjuva gibi düşünüldüğündendir; öyleyse, artık burjuva olmamak için, söz konusu olan düşünüş biçimini değiştirmek yeterlidir, ve burjuva sömürüsünü durdurmak için de patronları ikna etmeye çalışmak yeterlidir. Bu da hıristiyan sosyalistler tarafından savunulan bir teoridir; aynı zamanda, bu ütopyacı sosyalizmin kurucularının da teorisi olmuştur.

Ama bu, aynı zamanda, kapitalizme karşı, onu ortadan kaldırmak için değil, ama daha "akla-yatkın" olmasını sağlamak için savaşım veren faşistlerin de teorisidir. Bunlar patronların, işçileri sömürdüklerini anladıkları zaman, artık sömürmeyeceklerini söylerler. İşte baştan sona idealist ve tehlikeli bir teori.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.