30 Ağustos 2013 Cuma

IV. DURUMU GÖZDEN GEÇİRELİM

Daha önceden de biliyoruz ki, diyalektik, iyi gözlemler ve iyi inceleme yapmamızı sağlayan bir düşünüş, uslamlama, çözümleme yöntemidir; çünkü diyalektik, her şeyin kaynağını araştırmaya ve onun tarihini anlatmaya bizi zorlar.

Kuşkusuz, eski düşünüş yöntemi; gördüğümüz gibi, kendi zamanında zorunlu idi. Ama, diyalektik yöntemle incelemek, öğrenmeye çalışmak, yineleyelim, görünüşte hareketsiz olan her şeyin bir başlangıcı ve bir sonu olduğunu, her şeyde, "son olarak bütün görünüşteki rastlantılara ve geçici geriye dönüşlere karşın, ilerleyici bir gelişmenin eninde sonunda belirmeye başladığı bir süreçler"[61] zincirinden başka bir şey olmadığını meydana çıkarmak demektir.

Yalnızca diyalektik, bizim, şeylerin gelişmesini ve evrimini anlamamıza izin verir; yalnızca o, eski şeylerin yıkımını ve yenilerinin doğuşunu anlamamızı sağlar. Yalnızca diyalektik, şeylerin karşıtlardan oluşmuş bütünler olduklarını bize öğreterek, onların gelişmesini, dönüşümleri içinde anlamamızı sağlar. Çünkü, diyalektik anlayışa göre, şeylerin doğal gelişmesi, yani evrim, birbirine karşı güçlerin ve ilkelerin sürekli savaşımıdır.

Öyleyse, diyalektiğe göre, birinci yasa, hareketin ve değişmenin "Hiçbir şey olduğu gibi kalmaz, hiçbir şey olduğu yerde kalmaz." kuralının saptanması, ortaya konulması ise de, şimdi biliyoruz ki, bu yasa, şeylerin yalnız birbirine dönüşerek değil, ama kendi karşıtlarına dönüşerek değişmesiyle açıklanır. Demek ki, çelişki, diyalektiğin büyük bir yasasıdır.

Diyalektik görüş açısından çelişkinin ne olduğunu inceledik; ama bazı açıklıklar getirmek ve sakınılması gereken bazı yanlışları belirtmek için, çelişki üzerinde tekrar durmalıyız.

Besbelli ki, her şeyden önce, gerçekle uyuşan şu olumlamaya, yani şeylerin kendi karşıtlarına dönüşmeleri olumlamasına kendimizi iyice alıştırmalıyız. Kuşkusuz bu, sağduyuya ters düşer, bizi şaşırtır, çünkü biz, eski metafizik yöntemle düşünmeye alışmışızdır. Ama bunun niçin böyle olduğunu gördük; örnekler yardımıyla, bunun gerçekte böyle olduğunu, ve şeylerin niçin kendi karşıtlarına dönüştüğünü ayrıntılı bir biçimde gördük.

Onun için, şöyle denebilir ve iddia edilebilir: Eğer şeyler dönüşüyor, değişiyor ve evrim gösteriyorlarsa, bu, kendi kendileriyle çelişki halinde olmalarındandır, kendi içlerinde kendi karşıtlarını taşımalarındandır, kendi içlerinde karşıtların birliğini içermelerindendir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.