5 Eylül 2013 Perşembe

III. TARİHSEL GELİŞME YA DA SARMAL (SPİRAL) GELİŞME

Tanımaya başladığımız süreci biraz daha yakından inceleyecek olursak görürüz ki, elma, bir süreçler zincirlemesinin sonucudur. Elma nereden geliyor? Ağaçtan geliyor. Ağaç nereden geliyor? Elmadan. Şu halde öyle düşünebiliriz ki, burada bir kısır döngü var ve hep aynı noktaya gelmek üzere, bu kısır döngü içinde dönüyoruz. Ağaç elma. Elma ağaç. Aynı biçimde yumurta tavuk örneğini alalım. Yumurta nereden geliyor? Tavuktan. Tavuk nereden geliyor? Yumurtadan. Eğer şeyleri bu biçimde ele alırsak, bu bir süreç olmaz, bir çember olur, zaten bu görünüş de sonsuz dönüş fikrini vermiştir. Yani biz hep aynı noktaya, aynı çıkış noktasına dönüp geleceğiz.

Ama sorunun doğru olarak nasıl konduğunu görelim:
1. İşte bir elma.
2. Bu elma, değişikliğe uğrayarak, bir ağacı ya da ağaçları meydana getirir.
3. Bir ağaç bir elma vermez, birçok elma verir.

Demek ki, aynı çıkış noktasına dönüp gelmiyoruz; biz, elmaya dönüp geliyoruz, ama, başka bir düzlem üzerinde. Gene ağaçtan yola çıkarsak, şimdi bizim:
1. Bir ağacımız olacak, bu ağaç,
2. elmalar verecek, bu elmalar da
3. ağaçlar verecek.

Burada da gene ağaca geri geliyoruz, ama başka bir düzlem üzerinde. Bakış açısı genişlemiştir.

Demek ki, görünüşlerin düşündürttüğü gibi bir çember, bir döngü yok karşımızda, ama tarihsel gelişme diye adlandıracağımız bir gelişme süreci var. Tarih, zamanın iz bırakmaksızın geçip gitmediğini gösterir. Zaman geçer, ama yeniden ortaya çıkan aynı gelişmeler değildir. Dünya, doğa, toplum, bir gelişme oluştururlar ki, bu tarihsel bir gelişmedir ve felsefe dilinde buna "sarmal" (spiral) gelişme denir.

Bu imge, fikirleri saptamak için kullanılır; şöyle ki: Şeyler, çemberimsi bir sürece göre evrim gösterirler, ama çıkış noktasına dönüp gelmezler, biraz daha yükseğe, başka bir düzlem (plan) üzerinde bir noktaya gelirler, ve böylece sürüp giderek, yükselen, yukarı doğru bir sarmal oluşturur; bu imge işte bu olguyu canlandırmak için yapılan bir benzetmedir. Demek ki, dünyanın, doğanın, toplumun (sarmal biçiminde) tarihsel bir gelişmesi vardır ve bu gelişmeyi hareket ettiren, bunu unutmayalım, otodinamizmdir (özgüçtür).

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.